Çocukların okul deneyimini ilk defa yaşayacak olmaları, bütün aile için önemli ve heyecan verici bir durumdur. Okulların açılmasının üstünden yaklaşık olarak bir ay geçtiğini düşünürsek, çocukların okula başlarken verdikleri yoğun tepkilerin yavaş yavaş azalmasını beklemekteyiz. Tabii ki, her çocuğun verdiği tepki aynı olmayabilir. Kimi çocuk, okulun ilk günlerinde olumsuz tepkileri dışa vururken, bazı çocuklar ise birkaç gün olumlu bir şekilde gittikten sonra olumsuz tepkilerini daha sonra göstermeye başlayabilir. Ancak bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini gösteren işaret, olumsuz tepkilerin giderek azalmasıdır. Okula karşı reddin devam etmesi ve artması durumunda anne ve babaların dikkat etmesi gereken bazı hususlar olabilir.
Abartılı Tepkiler
Çocuklar okula başladıklarında, okulla ilgili abartılı tepkiler vermekten kaçınılmalıdır. İlk günler okula gitmek heyecan verici bir durum olsa da, bu durumun aile tarafından zamanla normalleştirilmesi ve olağan bir süreç olarak kabul edilmesi gerekir. Ev içinde sürekli okul hakkında konuşmak, okulu sürekli övmek veya çocuk okulda bir şey yaptığında aşırı tepkiler vermek, çocuklarda bazen olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eğer hala okula alışmakta zorlanan bir çocuğunuz varsa, sosyal çevrenizden de bu konuda baskı yaratıcı diyaloglardan kaçınmalarını rica edebilirsiniz.
Olumsuzluklar
Okul yönetimi ya da sınıfla ilgili gözlemlediğiniz olumsuz durumları çocuğunuzla konuşmaktan, ona sorular sorarak bilgi almaya çalışmaktan kaçınmalısınız. Aklınızda bu tür durumlara dair bir soru işareti varsa, bunu öğretmeniyle ya da gerekirse okul yönetimiyle görüşmenizde fayda vardır. Çocukların yanında okul hakkında olumsuz konuşmak, onların okula karşı güven geliştirme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.
Kararlılık
Çocuğunuzun okula devam edip etmeyeceği konusunda kararlı olmak, anne babalar için gerçekten en önemli durumlardan biridir. Kararsızlık yaşayan ebeveynler, bu duygularını çocuklarına da yansıtacaklardır. Bu da, okula güvenli bir şekilde bağlanmalarına zarar verebilir. Çocuğunuzun gelişimiyle ilgili ya da okula ayak uydurup uyduramadığına dair kaygılarınız varsa, öncelikle okul yönetimi veya okulun rehber öğretmeniyle görüşmeli ve gerekirse bir uzmandan destek almalısınız. Çocukların okula devam süreci, hastalık gibi önemli sebepler dışında, seyahat, tatil vb. durumlar nedeniyle aksatılmamalıdır. Ayrıca, anne ve babanın çocuğun okula devamı konusunda hemfikir olması önemlidir. Ebeveynler arasındaki fikir ayrılığı çocukların okula uyum sağlamalarını zorlaştırabilir.
Ebeveynlerin Duygu Düzenlemesi
Özellikle okul kapısında ayrılık anında gerginlik yaşayan, kaygı hisseden çocukların ailelerinde de benzer duygular gözlemlenebilir. Çocuğun bu duyguları hissetmesi ve sizin de üzgün ve kaygılı olduğunuzu görmesi, süreci daha da zorlaştırabilir. Bu tür durumlarda, anne ve babaların veya bakım veren kişinin kendi duygu düzenlemesini sağlaması çok önemlidir. Çocuğunuz ağlasa da, onun üzgün olduğunu görseniz de, onu güvenle okula bırakabilmek ve bu güveni ona hissettirebilmek kritik bir adımdır.
Beklentiler
Henüz okula tam olarak adaptasyon sağlayamamış bir çocuğunuz varsa, okuldaki gelişimi ile ilgili beklentilerinizi en aza indirgemelisiniz. Bu süreçte herhangi bir akademik ya da uyum beklentisine girmemeniz gerekir. Önemli olan, çocuğun kaygısız bir şekilde okula gitmesi ve gün içerisindeki ihtiyaçlarını öğretmeniyle sağlıklı bir şekilde paylaşabilmesidir. Derslere ve etkinliklere katılım, sonraki aşamada kendiliğinden gerçekleşecektir. Bu nedenle, çocukları katılmadıkları etkinlikler ya da başarı gösteremedikleri durumlar için eleştirmemelisiniz.
Çocukların Duygularını Kabul Etmek
Ev gibi güvenli bir ortamdan ayrılıp, zamanının büyük bir kısmını daha önce tanımadığı bir ortamda geçirecek olan bir çocuk için okula başlamak gerçekten zor bir süreçtir. Sonrasında keyifli bir deneyim olacağını bilsek de, çocukların zorlanmaları, ağlamaları ve kaygı duymaları beklenen ve normal bir süreçtir. Anne baba olarak yapmanız gereken, çocukların bu duygularını kabul etmek olmalıdır. Çocuğunuzla bu konuları konuşmaktan çekinmeyin, duygularını reddetmeyin. "Okuldan korkulur mu?" veya "Bak, sen ağlıyorsun ama diğer arkadaşların ağlamıyor." gibi eleştirel ya da duyguları reddedici ifadeler, çocuğunuzun sakinleşmesine yardımcı olmayacaktır. Aksine, bu duyguları daha da güçlendirebilir. Çocuğunuza, "Okulda bizi özlemen normal, biz de seni özlüyoruz ama gün sonunda tekrar bir araya geleceğiz ve güzel şeyler yapacağız." gibi güven verici cümleler kurabilirsiniz. Aynı şekilde, "Ağlaman normal, çünkü henüz okula alışmadın. Alıştığında sen de arkadaşların gibi ağlamayacak, eğlenecek ve keyifli zaman geçireceksin." gibi onu rahatlatacak cümleler kullanabilirsiniz.
Eğer çocuğunuz okulda sürekli ağladığını söylüyorsa, dikkatini olumlu düşüncelere yönlendirebilirsiniz. Örneğin, "Ağlamayan arkadaşların neler yapıyor?" gibi sorularla onu farklı bir perspektife çekebilirsiniz. Sınıfta birkaç çocuk aynı anda ağlıyorsa, birbirlerini etkileyebilirler. Bu durumda, çocuğunuzu "Ağlamayan arkadaşların neler yapıyor?" sorusu gibi yönlendirmelerle düşünmeye teşvik edebilirsiniz. Zamanla, dikkati ağlamayan arkadaşlarına kayacaktır.
Uzm. Psikolog Deniz ŞENTÜRK
Çocuklarda Okula Uyum Süreci ve Uyumun Devamlılığı
