Fitness (fiziksel uygunluk): Dünya Sağlık Örgütü Uzmanlar Komitesinin bildirdiğine göre: “Kassal Çalışmanın Uygun Yeterlikte Olmasıdır”
Sağlıkla İlişkili Fiziksel Uygunluk: Bireyin kalp, kan damarları, akciğerleri ve kaslarının günlük aktiviteler için minimum yorgunluk sağlayacak fonksiyonel düzeyde olmasıdır. Diğer bir deyişle bireyin daha çok iş yapabilme yedeklerinin (kapasitesinin) bulunmasıdır. Benzer anlamda kullanılan Fitness, Sağlık ve Kendini İyi Hissetme terimleri, egzersiz bilimcileri ve diğer sağlık çalışanlarınca çoğu zaman birbirinin yerine, bazen de birbirinden farklı olarak kullanılmaktadır.
Teknolojinin gelişmesi fiziksel olarak yapageldiğimiz birçok günlük işimizin bir takım araç gereçlerle yapılmasını sağlamıştır. Bunun sonucunda da boş zaman aktiviteleri için daha fazla zaman kazanmamıza yol açmıştır. Ama birçok insan hareketsiz yaşamayı yeğlemektedir. Her ne kadar insan bedeni hareket etmek ve zorlu fiziksel aktiviteler katılabilecek biçimde düzenlenmiş olsa da egzersiz, ortalama bir yaşam biçiminin günlük uğraşları arasında değildir. İnsan bedeni uzun süre yapması gereken hareketleri yapmadan yaşamını sürdürdüğünde, sahip olduğu bazı fonksiyonel yeteneklerinin azalacağı ve bu fonksiyonel yetersizliklerin de birçok hastalığa kapı aralayacağı bilinmelidir. Düzenli egzersiz yapmayan bireylerin koroner kalp hastalıkları gibi hipokinetik (hareket bozuklukları) hastalıklara yakalanma riski oldukça yüksektir.
Düzenli fiziksel aktivite erken ölümleri önlemekte, yaşamın kaliteli olarak sürdürülmesine destek olmaktadır. Günde 150 kcal ya da haftada 1.000 kcal enerji tüketmeyi sağlayan orta düzeyde bir egzersiz birçok yararlar sağlamaktadır. Bu miktardaki egzersiz koroner kalp hastalığını %50, yüksek tansiyon, diyabet ve kolon kanser riskini %30 azaltmaktadır.
Fiziksel uygunluk geliştikçe sağlıkla ilişkili riskler azalır ve yaşamdan beklentiler artar. Aşırı miktarda egzersiz sağlığı bozucu olabilir. Fiziksel uygunluk çalışmaları yararları olduğu kadar riskleri de taşır. Çok fazla egzersiz, kas ve iskelet yaralanmalarına, bağışıklık sistemini baskılamaya ve enfeksiyonlara karşı direnci azaltmaya çok fazla ağırlık kaybı da hormonal problemlere ve mineral kaybına neden olur. Buna göre sağlık için düzenli, kurallı, orta düzeyde aktivite yararlıdır. Fitnesin sağlıkla ilişkili diğer yönleri; sağlıklı beslenme, geliştirilmiş ağırlık kontrolü, sigarayı azaltma ya da bırakma, stresin azaltılması ve iyi uyku düzenidir.
Bireyin fiziksel uygunluğu yaşam biçimi ile yakından ilişkilidir. Bireyin günlük çalışma koşulları, evi ile işi arasındaki gidiş gelişleri, kullandığı araç ve gereçler, ulaşım vasıtaları, yürüme ve merdiven çıkma, boş zamanlarını ve hafta sonlarını değerlendirme biçimi, beslenme durumu; et, sebze, meyve, lifli gıdalar, unlu, unlu ve şekerli gıdalar yeme alışkanlıkları, yaşadığı coğrafi bölge, iklim ve hava koşulları fiziksel uygunluğun düzeyini etkilemektedir.
Fıtness ve Fiziksel Aktivitenin Sağlığa İlişkin Yararları
Erken ölüm riskini azaltır.
Kalp hastalığından erken ölüm riskini azaltır.
Diyabetin gelişme riskini azaltır.
Yüksek kan basıncı riskini azaltır.
Kolon kanser riskini azaltır.
Yüksek kan basıncı olan bireylerde kan basıncını dengeler.
Depresyon ve kaygıyı azaltır.
Beden ağırlığının kontrolüne yardımcı olur.
Sağlıklı kemik, kas ve tendonların oluşmasına yardımcı olur.
Yaşlı bireylerin kuvvet ve hareketliliğini geliştirerek düşmeksizin hareket etmelerine yardımcı olur.
Psikolojik olarak kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olur.
Dolasıyla Fitness sağlığımızla yakından ilişkili olup, doğru ve bilinçli bir şekilde ilerletildiğinde yaşam kalitemizi etkileyen en önemli unsurlardan biri haline gelir.