Bu yazım benim için ayrı bir yere sahip.  Kendim, annem ve yeğenlerim de ikiz olduğu için bu yazımı hem yaşantısal ve gözlemsel olarak yazıyorum.

İkiz çocuk sahibi olmak ebeveynler için bazı endişeleri de beraberinde getirebilir. Bakım, ekonomik kaygılar, bilgilerin sınırlı olması gibi sebepler ailelerin endişelerini arttırabilir. İkiz bebekleri büyütmede destek önemlidir. Babamın ikiz haberini aldıktan sonraki tepkisi “ biz bu kadar çocuğa nasıl bakacağız” olmuş. 4 erkek kardeşiz.

Genetik olarak baktığımızda tek yumurta ikizleri sperm tarafından döllenen yumurtanın bölünmesi ile oluşur. Tek yumurta ikizleri genetik yapıları aynı olur, aynı cinsiyete sahiptirler ve birbirlerine benzerler.

Çift yumurta ikizleri ise iki yumurtanın iki sperm tarafından döllenmesi ile oluşur. Genetik yapıları farklıdır, farklı cinsiyetlerde olabilirler. Diğer kardeşler kadar benzerler.

İkizlerin doğumuyla beraber ebeveynlerin çocukların farklı bireyler olduklarını, farklı ilgi ve becerilerinin olabileceğini unutmamaları gerekmektedir. Aynılık ihtiyacı çocukların değil ebeveynlerin ihtiyacıdır. Küçük yaşta aynı kıyafetleri giydirmek, aynı görünmeleri istemek çocukların bireyselleşme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

İkiz çocuklar tek çocuklara göre daha fazla dikkat çeker ve ilgi görürler. Çevrenin ikizlere yönelik bu ilgileri, ikiz çocukları da özel hissettirir. Kimi zamanda bu özel hissetme ebeveynlere sıçrar ve ikizleri aynı giydirme gibi davranışları pekiştirebilir. Anne ve baba için farklı davranmak suçluluk duygularını tetikleyebilir ancak unutulmamalıdır ki eşit davranmak haklar konusunda olmalıdır.

İkiz çocukların doğumdan sonra en çok zorlandıkları alan ise ayrışmadır. Sosyalleşmeyle başlayan bu sürecin temeli; anne karnında başlayan ilişkilerinin doğumdan sonra da edinilen yaşantılar sonucu birbirleriyle geliştirdikleri ikiz bağıdır. Ayrışmayı önemli ölçüde etkiler.

Yapılan bir araştırmada ikizlerin perde arkasından birbirlerine dokunma oyunu geliştirdikleri gözlenmiştir. Aynı bebeklerin anne karnındayken yapılan görüntülemelerinde plasenta üzerinden birbirlerine dokunarak benzer oyunlar oynadıkları doğum sonrası da bu oyunlara devam ettikleri gözlenmiştir.

İkiz bağı ikizler arasında kuvvetli bir empatik ilişki geliştirir, güven duygusunu pekiştirir ve yalnızlığa karşı bir kalkan görevi üstlenir. Ancak ikizlerin sosyal ortamlarının değişmesinden sonra kullanılmaya açık bir alan da yaratabilmektedir. Başkasını ikizi yerine koyma, fazla tolerans gösterme, öne çıkarma gibi etkileri de olabilmektedir. Seçtiği rol, ikizi ile olan ilişkisinde edindiği rolden farklı değildir.

Bütünleşme süreci için ayrışmanın olması gerekmektedir ki genellikle zorlayıcı olan ergenlik döneminden sonra bütünleşmenin olacağını düşünmekteyiz. Tek doğan çocuklarda ayrışma ebeveynlerinden olacaktır. İkiz çocuklarda ise ebeveynden sonra ikizinden ayrışma olacaktır.

Genellikle ayrışma, sosyal çevrenin değiştiği ergenlik döneminde başlar, o döneme kadar beraberlikleri devam eden ikizler ergenlik ile beraber farklı sosyal çevrenin içine girerler. Bu ayrışma aynı zamanda rekabet duygusunu da tetikler. Her birey gibi özel olma hissi yaşayan ikizlerde beceri geliştirmede geride kalan ikiz kardeşin o alana girmemesine yol açabilir. Kıyaslama genelde ebeveynlerden değil çevreden ve okul ortamından gelir. Bu da hassasiyeti yüksek olan ergen ikizin emek vermeden, erken dönem kararı almasına, başlamadan bırakmasına yol açabilir.

Her bireyin özel olduğunu, kendisine ait iç ritmini fark etmesi gerektiğini, hissediş olarak da düşünüş olarak da eşsiz olduğumuzu unutmamamız gerekmektedir.